DEVAM: 37- MEZARLIKTA
OTURMAK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
أبو كريب.
حَدَّثَنَا
أبو خالد الأحمر،
عَن عمرو بْن
قيس، عَن
المنهال بْن
عمرو، عَن
زاذان، عَن
البراء بْن
عازب؛ قَالَ:
-
خرجنا مع
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ في
جنازة
فانتهينا إلى
القبر. فجلس.
كأن على رؤسنا
الطير.
Bera' bin A'zib
(r.a.)'den; şöyle demiştir: Biz, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
beraberinde bir cenazeye çıktık da kabrin yanına vardık. Efendimiz oturdu. Biz
de sanki başlarımızın üstünde kuşlar konmuş gibi oturduk.
Diğer tahric:
Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Ebu Davud'un rivayetinde Bera' (r.a.) mealen şöyle
demiştir: "Biz, Resulullah (s.a.v.)'in beraberinde Ensar'dan bir adam'ın
cenazesine çıktık da kabrin yanına vardık. Henüz kabrin kazılması
tamamlanmamıştı. Nebi (s.a.v.) kıbleye doğru oturdu. Biz de Onunla beraber
oturduk."
Nesai'nin
rivayetinde ise hadisin son kısmı şöyledir: "Biz de başlarımızın üstüne
kuşlar konmuş gibi O'nun etrafımda oturduk."
Başlarımızın
üstünde kuşlar varmış gibi oturmak sahabilerin efendimizin huzurunda çok
edebli, sakin ve mütevazi bir tarzda oturmalarından kinayedir. Bilindiği gibi
kuş, hareketsiz olan şeylerin üzerine konar. Konduğu yerde hareket oldu mu kuş
durmaz.
Sindi'nin
beyanına göre sahabiler, efendimizin durum ve zamanlarına çok riayet ederlerdi.
Bazen Onun huzurunda konuşurlar, hatta gülümserlerdi. Bazen de çok sakin ve
sessiz otururlardı.
Hadis, ölünün
defninden önce kabrin yanında oturmanın meşruluğuna ve otururken kıbleye doğru
oturmanın müstehablığına delalet ediyor. Ayrıca sahabilerin edeb timsali olarak
Nebi (s.a.v.)'e karşı davranışlarını yansıtıyor.
Büyüklerin
huzurunda edepli, mütevazi ve sakin oturmanın müstehablığı hükmü de
çıkarılıyor.